Uzak bir dağ kabilesinde, genç avcı D’Leh kalbinin kraliçesini bulmuştur: Güzel Evolet. Gizemli bir savaşçı grup, köyünü yağmalayıp, Evolet’i kaçırınca, D’Leh sevdiği kadını kurtarmak için savaşçıların peşinden dünyanın öbür ucuna kadar gitmek üzere küçük bir avcı grubuna önderlik etmek zorunda kalır. Kaderin rüzgarına kapılan bu zoraki savaşçı-avcı grup, kılıç dişli kaplanlar ve tarih öncesi yırtıcılarıyla mücadele eder; kahramanca yolculuklarının sonunda bir Kayıp Uygarlığı ortaya çıkarırlar. Nihai kaderlerinde dev piramitlerin gökyüzüne uzandığı, hayalgücünün ötesinde bir imparatorluk vardır. Burada D’Leh’inin halkını zorla köleleştiren güçlü bir tanrıyla karşı karşıya gelecektirler.

Krallığın en çok aranan, en cazibeli haydutu Flynn Rider (Zachary Levi’nin sesiyle), Rapunzel (Mandy Moore’nin sesiyle) tarafından rehin alınınca, bu alışılmadık ikilinin komik macerası başlar.

Araba Yarışcısı Babası Tarafından Erkek Gibi Yetiştirilen Johanna okulun En Popüler Çetesine Katılır Ve Yaptığı Yaramazlıklarla Okulun Altını Üstüne Getirir.…..

Sevdiğinin aşkını kazanabilmek için elinden geleni yapan Tristran bu kez ona bir yıldız tutacağına söz verir. Sevgilisi ile yola çıkan Tristran cadılarla ve kötü niyetli insanlarla uğraşmak zorunda kalır...iyi seyirler...

Senaristin en değerli oyunucusu diziden ayrılınca dizi işi bitmemesi için yeni yüzler aramak için girişimde bulunacaktır. Simone adında bir kadın bulur ve onu 1 gecede adete bir star haline getirir...

Dehşet verici gerçek bir hikayeye dayanan Lionsgate filmi “The Haunting in Connecticut” bir ailenin karanlık doğaüstü güçlere karşı verdiği tüyler ürperten gerçek mücadeleyi konu alıyor. Campbell ailesi Connecticut’ın sakin bir köşesine taşındıktan kısa süre sonra, Viktorya tarzı şirin evlerinin rahatsız edici bir geçmişi olduğunu öğrenirler: Evleri akıl almaz olaylara tanık olmuş bir cenaze evinden dönüştürülmüştür; daha da önemlisi evin sahibinin medyum oğlu Jonah, ruhani varlıkların diğer tarafa geçebilmesine fırsat yaratan şeytani bir ulak görevi görmüştür. Şimdi, ölülerle iletişim kurabilen Jonah, masum ve her şeyden habersiz aileyi farklı türde bir dehşete boğmak üzere dönmüştür ve korkunç şeyler olmak üzeredir.

Ne yaparsanız yapın, arkanıza bakmayın! Önceden hiçbir uyarı gelmeden, gündüz geceye dönüşüyor. Hava yanmaya başlıyor ve katı yeryüzü sıcaktan bembeyaz, erimiş korkunun ortaya çıkmasına izin veriyor. Pierce Brosnan, devlet için çalışan bir jeoloji uzmanını; Linda Hamilton ise Dante Dağı'nın eteklerine kurulan ve örnek bir kasaba olarak çeşitli ödüller alan küçük bir kasabanın belediye başkanı rolünde. Ama bu sessiz ve şirin kasaba uzun süre böyle kalmayacak!

Forest Meadow Ortaokulu Öğrencileri için, beden eğitimi dersleri oyun zamanı değil, sert mi sert Bay Woodcock’un (Billy Bob Thornton) denetiminde, zihinsel ve bedensel aşağılanmaya katlanma egzersizidir. Bir beden dersi sınıfından çok askeri talim kampı gibi geçen derslerde, Woodcock’un verdiği fiziksel eğitim dersi yeni bir anlam kazanır: Bu derste her çocuğun kusuru ya da zaafı, nefret edilen öğretmenin çaldığı düdüğün sesinden sonra gelen işkence ve utançtan payını alır.

Savaşçı çocuklar, Los Angeles'ta Showdown In Little Tokyo'da yumruklarını konuşturuyorlar. Dolph Lundgren ve Brandon Lee, Japon uyuşturucu mafyasıyla savaşıyorlar. Aksiyon filmlerinin iki usta isminden bir an bile yavaşlamayan bir macera.

1940’lı yılların sonunda Martha Beck ile Raymond Fernandez Amerika’da adı çıkmış “ Yalnız Kalpler katilleriydi.” Onların öldürücü silahı aslında çok basitti. Gazeteye kişisel ilan veriyor. İlana cevap veren terkedilmiş dul kadınlara ilk olarak Ray, kendisini seksi Latin aşığı olarak tanıtıyordu. Böylelikle tuzağa düşen bu kadınları hem dolandırıyor hem de öldürüyorlardı.

Kasabaya sanki başka bir dünyadan gelmiş izlenimi veren tuhaf bir sis tabakasının çökmesi üzerine korku ve panik içinde süpermarkete sığınan kasaba halkı arasında David Drayton ve küçük oğlu Billy de vardır. Koyu ve kalın sis tabakasının içinde esrarengiz bazı yaratıkların pusuya yatmışçasına gizlendiğini ilk fark eden David olmuştur. Bu dünyaya ait olmayan öldürücü, korkutucu yaratıklardır bunlar… Kurtuluş ise marketteki herkesin hep birlikte hareket etmesine bağlıdır. Ancak insan doğası hesaba katılınca hep birlikte hareket edebilmeleri mümkün müdür?

Rocky Balboa serinin bu filminde intikam peşinde koşuyor. Rocky 4 filmindede yönetmen yine Sylvester Stallone'dir...

Kurnazlığıyla ve güçlülüğüyle tanınan Jack'ın siyah incisini düşmanı kaptan Barbarossa çalar. Bun yetmezmiş gibi Belediye başkanının kızını da kaçırır. Jack belediye başkanının kızının çocukluk arkadaşını da alıp kızı kurtarmaya giderler...

İlk filmin sonunda yabancı bir gezegende değil, tarumar olmuş bir dünyanın geleceğinde olduklarını anlayan Taylor ve Nova, Yasak Bölge'deki seyahatlerini sürdürürken Brent adlı bir astronot, Taylor'ı aramaya gelir.At sırtında tek başına dolaşan Nova'ya rastladığında, konuşmayı bilmeyen genç kadından bir şekilde Taylor'ın Yasak Bölge'de kaybolduğunu öğrenir.Aslında Taylor, yeraltındaki tünellerde yaşayan bir grup insan tarafından esir tutulmaktadır.Kendilerince tuhaf bir din geliştirmiş ve telepatik güçleri de olan bu insanlar, maymunların Yasak Bölge'yi istila etmek üzere olduğuna inanmaktadırlar.Ellerinde herşeyi bitirecek çok güçlü bir silah vardır ama bütün bunlar gezegenin bu kez tamamen yokolmasına sebep olabilecek gibi durmaktadır...iyi seyirler...

Yok edilemez psikopat katil Jason voorhes in yolu bu kez Newyork şehrine düşüyor ve şehri baştan aşağıya kana buluyor.Mezardan şaşırtıcı bir biçimde çıkışı ile Jason bu kez son yolculuğunu bir gemi le Manhattan'a doğru yapar.Dehşete kapılan kurbanlarından biri kendini,Jason ile son kez karşılaşacağı Manhattan metrosunun kabus dolu karanlıklarında bulur.

Kasabaları’nın satılacağını öğrenen İrlandalı köylüler, kasabalarını kurtarabilmek için ihtiyaçları olan parayı aralarında bir şiir yarışması düzenleyerek toplayabilecekler mi?

Camp Crystal Lake on yıllar önce esrarengiz cinayetlerin yaşandığı, terkedilmiş bir gençlik kampıdır. Bir girişimci kampı tekrar hizmete açmaya karar vererek yakışıklı delikanlılar ve güzel genç kızlardan oluşan bir kadroyu işe alır. Bir yağmur fırtınası kampı dünyanın geri kalanından soyutladığında korkunç ölümler başlar. Gençler sırayla, korkunç derecede yaratıcı şekilde cinayete kurban gitmektedir.

Düğün kimin düğünü olursa olsun hangi etnik kökende ve dinde olursa olsun - Yahudi, İtalyan, İrlanda , Çinli, Hindu- bu karizmatik ve çekici iki genç adam her düğünün en gözde erkekleri olmaktan ve ortalığı birbirine katmaktan çok hoşlanmaktadırlar... Tabii ki bir amaç uğruna... Düğünlerde boy gösteren hoş , bakımlı genç ve bekar kadınları baştan çıkarmak...Düğünü dağıtmanın ana kuralı gittiği her düğünden güzel bir kadınla çıkmaktır. Gelinlerin ve damatların şerefine kadeh kaldırdıkları bir düğün sezonunu daha arkalarında bırakırlarken, Jeremy , William Cleary (Christopher Walken) ve eşi Kathleen’in (Jane Seymour) nikah tazeleyeceklerini öğrenir. Washington, D. C. Sosyetesi için yılın düğünü olacaktır...davetli listesini gözden geçiren iki kafadar John and Jeremy, gelinin nedimeleri Claire (Rachel McAdams) ve Gloria (Isla Fisher) Cleary ‘i gözlerine kestirirler. Jeremy muhteşem düğünde oyunu tüm kuralları ile oynar ve Gloria’yı baştan çıkarmayı başarır. Fakat John’un Claire ile flörtü beklenmedik bir şekilde kendini beğenmiş Sack (Bradley Cooper) tarafından bertaraf edilir. Jeremy’nin tüm karşı koymalarına rağmen kendi koydukları davetsiz misafirlik kurallarını çiğneyerek Claire’in ailesi ile bir hafta sonu partisinde tanışmaya gider. Görkemli bir sahil evinde, John ve Jeremy birbirini takip eden komik aksiliklerle hem garip aile bireyleri ile tanışır hem de aşk ve ilişkiler hakkında önemli dersler alırlar...

Ailenin kolejden mezun olan tek üyesi olan Maggie Peyton güzel bir hediyeyi hak eder. Ayaklarını yerden kesecek bir araba! Ama babasının maddi durumu son modelleri almaya yetmeyince eskiler arasından bir seçim yapması gerekir. Altmışlı yılların en popüler markası olan kaplumbağalardan biri artık onundur. Bir arkadaşının yardımıyla arabasını yepyeni yapan Maggie bazı şeylerin normal olmadığını anlar. Arabasının bir ruhu vardır.1969’da The Love Bug’la beyazperde serüvenine başlayan aşk böceği Herbie, 74’te Herbie Rides Again, 77’de Herbie Goes Monta Carlo ve 80’de de Herbie Goes Bananas ile sinema macerasına devam etmişti. Uzun bir aradan sonra sevimli kaplumbağa tekrar beyazperdeye dönüyor.

Bekarlığı hayat tarzı olarak benimsemiş Mel,dairesini güzel ve çekici bir biyologla paylaşınca tüm düzeni değişir...Bekar hayat yaşamayı seçmiş bir adam apartman dairesini güzel bir biyologa kiralayınca uzun zamandır eksikliğini hissetdiği duygusallığı tekrar yakalar.Bu yeni duygularla baş edilebilmesi için yanında en çok güvendiği dostları balığı ve kurbağası vardır.