60'lar ve 70'ler İtalya'sında hayatlarına çocuk çetesi olarak başlayan, sonrasında İtalya'nın en büyük para, uyuşturucu ve kadın mafyasına dönüşen bir grup genç erkeğin öyküsü.

Küçük bir kasabada öğretmenlik yapan Kate Carter’ın kendi düğünü için eve gitmesi gerekmektedir ancak şehri saran kar bu yolculuğa engeldir. Kate için tek çare tek başına seyahat etmekten hoşlanan bir yabancı olan Redford’a katılmaktır. Bu üç günlük yolculuk esnasında Kate hayatını ve kararlarını sorgulayacaktır.

Efsanevi film dağların eteklerinde yaşayan Thunderbirds-Fırtına kuşlarını ve insanları ele alır. İnsanlar ve Thunderbirds-Fırtına kuşları hızlı bir büyümeye maruz kalırlar. Bu büyümenin önüne geçemezler. Seçilmiş olarak dünyay gönderilen Manu adındaki çocuk bunu engelleyeceğini söyler ve herkesin tek umudu bu seçilmiş çocuk olur...

Savaşta zorlu şartların üstesinden gelecek şekilde eğitilmiş bir ordu subayı, eski sevgilisinin kaçırılan kızını Hindistan'ın Goa kasabasında saklamak için uyuşturucu lordları ve Rus katillerine meydan okuyor.

Vishwaroopam'ın devamı niteliğindeki filmde, Wisam'ın kardeşi ve ekibi ile olan ilişkisini göstererek, başkaldıran Omar'ın planladığı yaklaşmakta olan bir terör saldırısına karşı mücadele ediyorlar.

Guy Ritchie’nin favori oyuncusu olarak bilinen Jason Statham, bir kumarbaz olduğu halde, kardeşinin ailesini kurtarmak için istemediği bir oyuna dahil olup 7 yıl hapis yatan Jake Green’i oynamaktadır. İçerideyken de kirli oyunlarına devam eden iki dolandırıcı ile aynı hücreye düşen Jake, tüm bu vakti kitap okumak ve her şeyin sorumlusu olarak gördüğü Dorothy Macha’ya intikam duyguları besleyerek geçirmiştir. Tüm bu olanların altında ikisinin çıkara dayanan hikayesi yatmaktadır; Green fiyakalı kumarhanesinde Macha’nın masasına direkt bir hamle yapmış fakat bir tomar parasını kaybetmekle kalmıştır. Macha’nın bu hamlesini sürdürmek isteyen Green, her bir kuruşunu tefeci Avi ve Zach’a vermeye ikna olur ve oyun böylece devam eder...

Postacı olan Eric, aynı zamanda bir futbol tutkunudur. Bu tutkusunu hayallerinde yaşatan Eric’in hayatı gittikçe zorlaşmakta ve orta yaş bunalımları baş göstermektedir. Bir gün oğlunun bir hapını içmesiyle kendisini ünlü futbolcu Eric Cantona gibi hissetmeye başlar. Hayatında idol olarak seçtiği ve örnek aldığı tek kişi artık Eric Cantona olur...

Genç bir kadın polisin devamlı peşinde olan gizemli bir adam kendinin onun koruyucu meleği olduğunu zannetmektedir. Fakat bu adamı gördüğünden beri Sharon'un hayatında garip şeyler olmaktadır...

Eski asker Samson Gaul bir savaş sırasında her merminin sayıldığını biliyordur. Yaptıkları çaresiz kurbanların ölümüyle sonuçlanmaya başlayınca, savaştan çekilmiştir. Ama şimdi ümitsiz bir babanın son umudur Gaul’dür. Dövüş sanatları ustası Andrew Fayden nasıl dövüşeceğini biliyordur ancak tek başına kaçırılmış kızını bulmak için yabancı bir şehrin sokaklarında mücadeleye etmeye hazır değildir. Fayden ile Gaul masumları avlayan bir grup suçluyu bulup yok etmek için önlerine çıkan her engeli aşacaktır.

Temple Grandin, otistik bilimkadınının hayat hikayesiyle umut verirken, Claire Danes’e bir Emmy ve bir Altın Küre getirdi. Temple Grandin, adını taşıyan TV filmi başlar başlamaz karşımıza çıkıyor ve “Merhaba, ben Temple Grandin’im!” diye kendini tanıtıyor. Biraz tedirgin, fazlasıyla heyecanlı, tıpkı kahramanın kendisi gibi. Temple hep sorunlu bir çocuk olmuş. Daha otizm kelimesi yeni yeni telaffuz edilirken hastalığının yalnızca kendisinin değil, çevresindekilerin de hayatını zorlaştırdığı bir çocukluk geçirmiş. Dört yaşına kadar konuşamamış. Okula gittiğinde uyum sağlayamamış. Çünkü, annesinin de dediği gibi, diğerlerinden bir eksiği yok, ama onlardan farklı. Mick Jackson’ın abartıdan uzak filminin iyi bir hikayenin yanısıra, çok yararlı bir dersi de var. Benzer durumdaki ailelere, çocuklarından vazgeçmemelerini salık veriyor: boş umutlara kapılmak için değil, olabileceğin en iyisine ulaşabilmek için. Emmy’li ve Altın Küre’li, harikulade Claire Danes, oyuncu kadrosunun başını çekiyor ama Profesör Craddock’ta yıllardır kadri kıymeti bilinmemiş çok iyi oyuncu David Strathairn, annede Julia Ormond ve Ann Teyze’de Catherine O’Hara da birinci sınıf performanslar sunuyorlar.

İnternetin diğer her şey gibi ilişkileri de şekillendirdiği günümüzde, Los Angeles'ta, eczacı Martin ve Barcelonalı terapist Gabi bir telefon uygulaması aracılığıyla tanışıp buluştuktan sonra sevgili olmuştur. Ancak yeni çağın hızlı tüketim ve sürekli yenilik arayışı, ilk heyecanın geçmesinin ardından iki gencin tutkulu ilişkisini de etkileyecektir. Farklı denemeler yapmaya karar veren ikili, duygusal olarak sınırlarını zorlayan durumlarla karşılaşacaktır.

Budapeşte yakınlarında bir mezbahada finans direktörü olarak çalışan iyi huylu Endre, şirkete yeni gelen kalite kontrolörü Maria'dan (Alexandra Borbély) hoşlanmıştır. Ancak obsesif kompülsif eğilimlere sahip Maria, Endre gibi herkesten uzak durmaktadır. Ancak şirketin psikiyatrı, bu iki kişinin birbiriyle tıpatıp aynı rüyaları gördüğünü ortaya çıkarınca, ikilinin arasında tuhaf, gizemli bir bağ olduğu anlaşılır.