Kale Brecht, babasının kazayla trajik ölümünden sonra girdiği bunalımı atlatmaya çalışan sorunlu bir gençtir. Asık yüzlü, içine kapanık ve çekingendir. İşlediği küçük bir suçtan dolayı yargıç tarafından ev hapsi cezasına çarptırılır. Annesi Julie ise evin geçimini sağlayabilmek için gece gündüz çalışmaktadır. Tek isteği kayıtsız ve bezgin davranışlarda bulunan oğlunun ihtiyaçlarını karşılayabilmek ,ona babasının eksikliğini hissettirmemek ve iyi bir gelecek sağlayabilmektir.

Scooby-Doo ve arkadaşlarını bu kez ninjalar ve samuraylar arasında bir serüvende izliyoruz.Christopher Berkeley'in yönettiği eğlenceli animasyona Frank Welker, Casey Kasem ve Mindy Cohn sesleriyle hayat veriyorlar.

Şehirli bir çift olan Alex ve Jenn Kanada'nın eşsiz güzellikteki ormanlarına kamp yapmaya giderler. Alex gezi konusunda tecrübelidir, ancak bir avukat olan Jenn bu koşullara alışık değildir. Ormandaki ilk gecelerinde, Brad adında bir adamla karşılaşırlar. Brad son derece maço tavırlıdır ve Jenn'den hoşlandığını açıkça belli eder. Ondan uzaklaşsalar da kendilerini takip edip etmediğinden emin olamazlar. Aman sorunları bu kadarla sınırlı kalmayacaktır. Ormanın içlerine ilerledikçe geldikleri patikayı kaybederler ve bölgede yaşayan bir ayının alanına girmişlerdir. Bu korku dolu macera boyunca hem hayatta kalmaya çalışacak, hem de zaten sorunlu olan ilişkilerini sorgulamaya başlayacaklardır.

Filmde sörfün biranın güzel kızların bol olduğu eğlence dolu güzel bir film… Söfr kasabası olarak bilinen Ventura’da yaşan JD’nin sörf tahtası çalınır… Bunun kim çaldığını bir süre arayıp bulan genç kahramanlarımız Los Angeles’tan gelen bir sörfçünün bu hırsızlığı yaptığını bulurlar. Tabii ki bunun intikamı alınmalıdır. Arkadaşlarıyla birlikte kahramanlarımız Los Angeles’e gitmeye karar verirler. Geri dönüşte ise gelmiş geçmiş en güzel ve en çılgın partiyi vermeyi planlamaktadırlar..

Eski bir tilki ruhu buzla kaplı bir hapishaneden kaçtıktan sonra insan olmak için çok zorlu bir yolculuğa çıkar ve krallığı yıkılmak üzere olduğu için soylu biriyle evlenmek isteyen çirkin bir prensese bağlanıyor. Yüzyıllar boyunca bir hücrede kalmış olan kötü tilki ruhu Xiaowei özgürlüğünü yeniden elde ediyor ve güzelliğini erkekleri baştan çıkarıp onlara acı çektirerek korumayı planlıyor. Çünkü eğer bir adam tarafından koşulsuz sevilirse, ölümsüzlük kazanacak, böylece yeraltı dünyasından kaçıp insanlar arasında yaşayabilecektir. Bu sırada, krallığının üzeri kara bulutlarla kaplanan Prenses Jing derin yaralarını bir maskeyle gizleyerek kaçar. Prenses kendisini kurtarmayı başaramadığı için aklından çıkmayan eski koruyucusunun aşkını geri kazanmak istemektedir. Kader Xiaowei ile Prenses Jing’i bir araya getirince, prenseslerin aşk savaşları başlar.

Theo yerel kütüphanede büyü hakkında bir kitap keşfeder. haksız suçlamalara karşı annesini kurtarmak için, arkadaşı Bonnav ve Laura ile işbirliği yapar daha sonra onlara yardımcı olacak Arkandias denilen garip bir adamla tanışırlar.

Paris, 1835. Çapkın ve ahlaksız Ryno de Marigny'nin, saf ve temiz aristokrat kızı Hermengarde ile gerçekleşecek evliliği herkesin dilindedir. Ancak iki sevgilinin aşkını görmezden gelerek dedikodu yapanlar, genç adamın zaafını bilmektedirler. Nitekim de Marigny, ateşli bir İspanyol fahişesi olan Vellini ile 10 sene süren tutkulu bir aşk yaşamıştır ve onun nefesini hala ensesinde hissetmektedir. Bu mahremiyet, gizem ve aldatma girdabından sadece bir çift kurtulacaktır.

Lee Chandler Massachusetts'in Quincy kentinde kapıcılık yaparak hayatını kazanan, boşanmış, kendi halinde bir adamdır. Bir gün ağabeyi Joe'nun kalp krizi geçirdiği haberini alınca memleketine, Manchester-by-the-Sea adlı deniz kenarındaki küçük kasabaya döner. Ancak hastaneye vardığında ağabeyinin hayatını kaybettiğini öğrenir. Lee için asıl şok, ağabeyinin 16 yaşındaki oğlu Patrick'in vasisi olarak tayin edildiğini öğrenmesi olacaktır. Çocuğa göz kulak olmak için doğup büyüdüğü bu küçük kasabaya taşınması gerekmektedir, ancak Lee'nin burada yaşadığı travmatik olaylar, taşınma konusunda isteksiz davranmasına neden olacaktır.

11 yaşındaki Felix, ölen eski okul müdürünün ruhu sayesinde, hiç sevilmeyen yeni okul müdürü Schmitt-Gössenwein’ı 15 cm boyuna küçültmüştür. Ancak şimdi çok daha büyük bir problem vardır. Sürekli sırt çantasında bulunan müdür, Felix’e sürekli ayak bağı olmaktadır.

Genç bir kız, memleketini İran'ın güneyinde, yakın arkadaşının elveda partisine katılmak için sıkı babasından izin almadan yarım günlük bir gezi için terk eder. Yolunda ev bulanık havanın planladığı her şeyi değiştirir.

İşlemedigi bir suç yüzünden 6 sene boyunca hapis yatan Shane Daniel Arizona Eylatenin kendisinden özür dilemesi üzerine serbest bırakılır..ve kendini yine aksiyon dolu olayların içinde bulur..

Kimsenin değiştirmeye gücünün yetemeyeceği bir kararla Amerika, Vietnam ile savaş başlattı… 14 Kasım 1965, Pazar günü sabah 10:48’de Albay Hal Moore ve maiyetindeki askerler, Vietnam’daki Ia Drang Vadisi’ne helikopterlerle indiler. Moore, alana ilk ayak basan kişiydi ve arkasından 400 askeri de onu takip etti, karşılarında, kendilerinden tam beş kat kalabalık bir Vietkong grubu vardı. Birazdan Vietnam Savaşı’nın ilk sıcak teması başlayacaktı. Albay Moore cepheye gitmeden önce, askerlerine cesaret verici bir konuşma yapmış ve alana ilk ayak basan ve en son ayrılan kişinin kendisi olacağını söylemişti. Bu savaşta farklı kuşaklardan askerler aynı safları paylaşmaktaydılar ve her iki tarafın askerlerinin de, evlerde bekleyen gözü yaşlı sevdikleri vardı. Ölümün Gölgesi denen vadiye doğru gireceğiz. Tanrı’yı ne diye çağırdığına veya derisinin rengine aldırmadan yanınızdaki adamın arkasını kollayacaksınız, o da sizinkini. Zorlu ve kararlı bir düşmanla karşılaşacağız. Sizleri evlerinize sağ getirebileceğime söz veremem. Ama şuna yemin ederim ki savaşmaya gittiğimizde alana ilk ayak basan da, ayağını en son çeken de ben olacağım. Hiç kimseyi arkada bırakmayacağım, canlı ya da ölü, eve hepimiz birlikte döneceğiz.