Disney Pixar'ın "Kayıp Balık Dori" filmi kimsenin unutamadığı Mavi Tang balığı Dori'yi geçmişiyle ilgili bazı yanıtlar ararken arkadaşı Nemo ve Marlin'le yeniden bir araya getiriyor. Dori neleri hatırlayabilecektir? Ailesi kimdir? Balina dilini nereden öğrenmiştir? Dori, büyük gözlü, mavi, neşeli, konuşkan ama hafızası 10 saniyede bir giden arkadaş canlısı bir balıktır. Geçmişine dair hatırladığı tek şey, çocukken nasıl olduysa ailesinden ayrılışıdır. Nemo ve Marlin'in yardımlarıyla Dori, ailesini aramak üzere unutulmaz bir maceraya atılır.

Lester Burnham (Kevin Spacey) bir magazin dergisinde çalışmaktadır. Kentin lüks banliyölerinden birinde karısı ve kızıyla yaşayan Lester orta yaş bunalımının eşiğine kadar gelmiştir. Emlakçılık yapan karısı Carolyn (Annette Bening) ona karşı ilgisiz ve soğuk davranır. Lise öğrencisi olan kızı Jane de (Thora Birch) onu küçük görmekte, saygısız davranışlarını günden güne arttırmaktadır. Bütün bunların üstüne bir de gazetedeki patronunun onu gerizekalı yerine koymasıyla kabusu daha da artar.

Nisan 1942:Hitler’in U-Botları Atlantikte müttefik gemilerini yok etmekte ve Amerika’nın doğu kıyılarına ilerlemektedir.U-Botların radyo frekansları kırılamadığı için S-33 mürettebatı özel bir göreve gönderilecektir.S-33 Mürettebatı Alman radyo şifreleyici aleti Enigma’yı ele geçirmekle tehlikeli bir bir macerya atılırlar..

Paris’in en seçkin dolandırıcılarından Cash, yüksek kazançlı kalpazanlık işleri yapmaktadır. Ancak bu iş onun için sadece bir aperatiftir. Cash’in büyük hayali Fransız Riviera’sında çapı çok büyük bir elmas soygunu gerçekleştirmektir. Ancak operasyonunun üzerine dolandırıcılığı bir sanat haline getirmesiyle tanınan efsanevi düzenbaz Maxime’in gölgesi düşer. Birbirinden güzel ve tehlikeli kadınlar paylarını isterler. İttifaklar yapılır ve bozulur. Oyunun adı vefasızlık, döneklik, sahtekarlık ve ihanettir. Kesin olan tek bir şey vardır. Hesaplar görülecek, bir arkadaşın ve kardeşin ölümünün intikamı alınacaktır. Sonuçta birisi kaybedecektir. Peki, kaybeden kim olacaktır ?...

"Yüzüklerin Efendisi" serisinin yüzük taşıyıcısı Elijah Wood yeni filminde Oxford cinayetlerini araştıracak. Wood, Oxford'a giden bir öğrenciyi canlandırıyor. Yaşadığı yerde işlenen bir cinayetten sonra işler karışınca, cinayetleri 'Sherlock Holmes stiliyle' mantık ve matematik sembolleri kullanarak çözmeye çalışıyor.

Marauders filminde soygun cinayetlerinin arkasındaki daha derin amaçları açığa çıkaran intihara meyilli bir FBI ajanı tarafından kovalanan bir grup üst düzey banka soyguncusunun hikayesini ele alıyor.

Okulda buz hokeyiyle ilgilenen güzel kız Ian Stone bir gün vahşice bir yaratık tarafından öldürürlür. Ertesi gün ise başka biri olarak uyanır. Sonra geri öldürülür ve geri uyanır. Bu bilmeceyi çözmek için yaşlı bir kadından yardım alan Ian Stone şeytanlarla savaşıp kendi benliğini kurtarmak için elinden geleni yapacaktır...iyi seyirler...

Hikayemiz anne ve babasının zamansız ölümüyle sarsılan bir kızın kendisinin gönüllü olarak Rosewood Akıl Hastanesi' ne yatmasıyla başlıyor.Sıradan olmayan bu hastanede kahramanımız kendine gelip hastaneden kaçmanın planlarını yapmaya başlıyor. Peki kişilik modifikasyonu, beyin yıkama ve zihin kontrolü uygulamaları yapılan bu hastaneden çıkmak o kadar kolay mıdır?

John Fante‘nin aynı adlı romanından uyarlanan Aşk’a Sor (Ask The Dust), 1930’ların Los Angeles’ında yolları kesişen güzel bir kadın ile karizmatik bir adamın hayallerini gerçekleştirme mücadelelerini anlatıyor. Tutku ve hırslarına yenik düşen bu çift, bir yandan ateşli bir aşk yaşarken, bir yandan da hayalleri uğruna zorlu seçimler yapmak zorunda kalır..

Kolombiyalı bir hemşire olan Maria, kızının üç askerin ellerinde can verişine şahit olmuş ve en küçük oğlunu da yanına alarak Kanarya Adaları’na intikam almak için yola çıkmıştır. Elinde sadece, üzerinde Ivan yazan, adamlardan birinin fotoğrafı vardır. Yolculuğu sırasında Gonzalo adında bir psikolog da ona katılır. Diğer yandan adada huzurlu bir hayat sürdüren Ivan ve kızarkadaşı, hayatlarının sonsuza dek değişecek olduğundan haberdar değildir.

Bir yönetmen ve onun sahneye koyacağı oyunda başrolü kapmaya çalışan bir aktris... Bu ikilinin birbirine hazırladığı kurnaz tuzaklar aslında insanlık tarihi kadar eski, kadın ve erkek arasındaki savaşın bir yansıması. Efendi ile köle sürekli yer değiştirirken, Polanski hınzırca kendisiyle de dalga geçiyor; zira yönetmen rolündeki Mathieu Amalric, şaşırtıcı şekilde Polanski’nin gençliğine benziyor. Aktrisi ise Polanski’nin gerçek hayattaki karısı Emmanuelle Seigner canlandırmakta.

1957 yılında Detroit'teki bir otomobil fabrikasının montaj hattında çalışan işçilerden biri elini 1958 model Plymouth Fury marka aracın kaportasına kıstırır ve diğer bir işçi aynı aracın içinde boğularak ölür. Aradan 20 yıl geçer, yıl 1978'dir. Arnie lakabıyla tanınan Arnold Cunningham, arkadaş çevresi tarafından "inek" olarak nitelendirilen ve Dennis Guilder'dan başka arkadaşı olmayan liseli bir gençtir. Bir gün söz konusu otomobili bir arazide görür ve otomobilin satılık olduğunu fark eder. Ardından otomobile talip olur. Dennis, aracın 93.475 kilometre yapmış olduğunu belirterek Arnie'yi caydırmaya çalışır. Üstelik aracın ciddi bir onarıma ihtiyacı vardır. Arnie, buna rağmen aracın sahibi George LeBay'a 250 dolar gibi hatırı sayılır bir meblağ ödeyerek aracı satın alır. Arnie'nin ailesi, Arnie'nin bu arabayı almasını hoş karşılamaz. Aile, Christine'nin garajlarında kalmasını istemezler. Bunun üzerine Arnie, arabalarında tamir edildiği ayrıca garaj görevi de gören Darnel'in Garajı adlı yere götürür. Arnie sabırlı bir çalışmanın karşılığı Christine'yi yepyeni yapar. Artık Arnie'nin de kişiliği değişmiştir. Okula yeni gelen kızlardan Leigh Cabot ile çıkmaktadır. Dennis ise maçlarda yaralanmıştır. Ayrıca arabanın eski sahibi George LeBay'ın kardeşide arabnın içinde ölmüştür. Hatta kardeşinin karısı ve çocuğu da ölmüştür. Bu katil araba artık herkesi kıskanmaktadır.