Markus Schleinzer’in 2011’de çektiği Michael’dan bu yana merakla beklenen ikinci filmi, dışlanmış, hayranlık duyulmuş, herkesten farklı birinin olağanüstü yaşam öyküsünü anlatıyor: 18. yüzyılda Afrika’dan köle olması için çocuk yaşta Avrupa’ya kaçırılan, vaftiz edilen, büyüyünce Viyana’da saraya alınan, gizlice beyaz bir kadınla evlenen, esrarengiz Angelo Soliman. Memleket, kimlik, aidiyet ve yabancılık kavramlarının buluştuğu bu özgün film, hayatına bir kurban olarak başlayan Angelo’nun egzotik bir süsten Viyana sosyetesinin tepelerinde saygın bir kişiye dönüşümünü izliyor.

Nickie, karısından karmakarışık bir boşanma sürecinde New York’tan Pennsylvania’da küçük bir kasabaya taşınır. Burada tesadüf eseri bir evin mutfak penceresinde gördüğü 23 yaşındaki Jenny Thierolf’u saplantılı bir şekilde gözlemlemeye başlar. Onun mutluluğunu kendi mutsuzluğunu hafiflettiğini düşünür. Bir gece Jenny Nickie’i fark eder ve tanışırlar. Jenny’nin nişanlısı durumu öğrenir ve bundan sonra bireyler için yıkımlar başlar..

Auradon'un kral ve kraliçesinin genç oğlu, kötü adamların sorun yaratan çocuklarına krallıktaki hazırlık okuluna gitme şansı sunar.

Bir grup genç aynı evde kalmaya başlarlar. Evde kaldıkça aldatma ve diğer arkadaşlarının sevgilileriyle yatma olayları ortaya çıkar. Evde cinayetler birbiri ardına işlenmeye başlar...iyi seyirler...

Olivia belgesiz çalışan filipinli bir transseksüeldir, Olga yanın da bakıcı olarak çalışmaktadır. Yaşlı bir Rus kadını Brighton Beach'te| Brooklyn. Olivia'nın ABD'de yasal statü elde etmek için seçenekleri tükendiğinde o ve Olga'nın yetişkin torunu romantik Alex ile ilgilenir olunla beraber yeşil kart almak için evlilik hayalleri kurarlar.

Steven karısı ile mutlu bir evlilik sürerken bir gün bir kaza geçirir. Kazadan sonra kendisinin eşcinsel olduğunun farkına varır. Erkeklerden hoşlanmaya başlayan Steven hapishanede bulunan Phillip Morris adındaki mahkuma aşık olur. Onu hapisten kurtarmak için elinden geleni yapacaktır...iyi seyirler...

Tüyler ürpertici kazalarla ilgili rahatsız edici vizyonlar. Travma sonrası hafıza kaybı. Ve bir kadının geçmişi hakkındaki gerçeği ortaya çıkarmak için çaresizce savaşı.

Jaecaui (ölülerden dirilen ve konuşabilen cesetler) tarafından gizemli bir seri cinayet vakası gerçekleşir. Bu bedenler birileri tarafından manipüle edilir.

Kate, sınıf arkadaşı Jason'a çok aşıktır. Ve kıdemli gezisi sırasında onunla tekrar bir araya gelmeye çalışırken, işler biraz karışır.SİTEMİZDE İLGİLİ FİLMİN SADECE FRAGMANLARI YER ALMAKTADIR.

Efsaneye göre güneyin en azılı suçlularını barındıran Isla de la Roca Hapishanesi şeytan tarafından yaratılmıştır. Ürkünç bina yüzyıllarca cinayet ve vahşetlere tanık olmuştur ve intikam peşindeki hayaletlerle doludur. Death Row Mahkum ve gardiyanlar arasındaki kanlı bir çarpışmadan sonra boşaltılan hapishane; terk edilmiş, lanetli bir bina olarak tanınmaktadır. Bir polisin ölümüyle sonuçlanan soygundan kaçan bir grup suçlu bu boş binaya saklanır. Ölüm Sırası Bu sırada bir belgesel ekibi de binanın tarihçesini anlatacakları çalışma için adaya gelir. İki grup bu lanetli mekanda karşılaşır, ölüm şimdi her yerde kol gezmektedir.

Başrolde Tobin Bell’in (Testere) oynadığı film, bir grup heyecanlı kolej öğrencisinin güzel bir haftasonu geçirmek üzere geldikleri ıssız bir kır evinde başlarından geçen korkunç olayları anlatıyor. Kapkaranlık bir gecede gençler acımasız bir şekilde öldürülüp oraya gömülen psikopat bir katilin saldırısıyla neye uğradıklarını şaşırırlar. Karanlıktan Şafağa adlı filmin makyaj efekleriyle ünlenen efsane adam Robert Kurtzman’ın yönettiği film, soğuk, retro tarzında korkunç, seksi, şaşırtıcı ve doğaüstü.

Düğün kimin düğünü olursa olsun hangi etnik kökende ve dinde olursa olsun - Yahudi, İtalyan, İrlanda , Çinli, Hindu- bu karizmatik ve çekici iki genç adam her düğünün en gözde erkekleri olmaktan ve ortalığı birbirine katmaktan çok hoşlanmaktadırlar... Tabii ki bir amaç uğruna... Düğünlerde boy gösteren hoş , bakımlı genç ve bekar kadınları baştan çıkarmak...Düğünü dağıtmanın ana kuralı gittiği her düğünden güzel bir kadınla çıkmaktır. Gelinlerin ve damatların şerefine kadeh kaldırdıkları bir düğün sezonunu daha arkalarında bırakırlarken, Jeremy , William Cleary (Christopher Walken) ve eşi Kathleen’in (Jane Seymour) nikah tazeleyeceklerini öğrenir. Washington, D. C. Sosyetesi için yılın düğünü olacaktır...davetli listesini gözden geçiren iki kafadar John and Jeremy, gelinin nedimeleri Claire (Rachel McAdams) ve Gloria (Isla Fisher) Cleary ‘i gözlerine kestirirler. Jeremy muhteşem düğünde oyunu tüm kuralları ile oynar ve Gloria’yı baştan çıkarmayı başarır. Fakat John’un Claire ile flörtü beklenmedik bir şekilde kendini beğenmiş Sack (Bradley Cooper) tarafından bertaraf edilir. Jeremy’nin tüm karşı koymalarına rağmen kendi koydukları davetsiz misafirlik kurallarını çiğneyerek Claire’in ailesi ile bir hafta sonu partisinde tanışmaya gider. Görkemli bir sahil evinde, John ve Jeremy birbirini takip eden komik aksiliklerle hem garip aile bireyleri ile tanışır hem de aşk ve ilişkiler hakkında önemli dersler alırlar...